Eşi gidince ona ait eşyalarını atmamış ama hepsini dolabın arkalarına koymuştu. Bornozu da en dibe koymuş, bir daha çıkaracağını hiç düşünmemişti. Biraz üzüntü duymuş ama biraz da sanki mutlu olmuştu. Bornozunu banyonun kapısına koyarken, eşinin duşun altında hıçkıra hıçkıra ağladığını duymuştu. Hemen odasında bir kalem kağıt alarak *Sana yatağımızı açtım, iyi uykular* diyerek pijamasının üstüne koymuştu.
Kocası hiçbir şey demeden pijamasını giyip yatmış, o gece hiç kalkmadan uyumuştu. Gün batmadan uyanmış yani 24 saat uyumuştu. Uyandığında mutfaktan güzel kokular geliyordu. *Bu güzel insanların yüzüne nasıl bakacağım? Yaradan’ım bana yardım et* diyerek dua edip kalkmıştı.