*İstanbul’dan Paris’e, Moskova’dan Çanakkale’ye doğru esen Soğuk Lodos, beni bir taraftan dev şirketlerin amansız mücadelesine, diğer taraftan insanların birbirleriyle ve geçmişleriyle olan hesaplaşmalarına doğru savurdu. Akademik kariyerim ve iş hayatımdaki başarılar ile mutlu mesut yaşarken, bir anda kendimi polisin, mafyanın, katillerin, casusların, rüşvetlerin, büyük paraların, sahtekâr duyguların ve entrikaların karıştığı bir maceranın baş kahramanı olarak buldum.
Üstelik unutmaya çalıştığım geçmişimin sırları da bu maceranın bir parçası olarak gelip yakama yapıştı. Yaşadığımız her şeyin bugün, şu anda bizimle yol aldığına, bizi oluşturan bütünün bir parçası olduğuna şahit oldum. Ve öğrendim ki geçmiş asla geride bırakılan değilmiş.
Macera ve gerilim sevenler, Soğuk Lodos’a maruz kalan hikâyemi merak ve heyecan içinde, bir solukta okuyacaklar.*