Aberdeen`de Kış Soğuk, Karanlık ve Yağışlı Geçecekti.
Kar, Bütün Şehri Kaplasa da, İşlenen Korkunç Cinayetlerin Karanlığını Örtemeyecekti.
Dedektif Logan McRae, bir yıl zorunlu olarak ara verdiği işine döndüğü gün, kendini bir kâbusun içinde bulmuştu. Dört yaşındaki David Reid, Logan ve ekibi tarafından bulunduğunda, boğularak öldürülmüş ve cinsel organı kesilerek bir çukura atılmıştı. Üstelik, ne yazık ki, bu sadece başlangıçtı. Granite şehrinde acımasız bir katil vardı ve kana susamış basın da polisin ensesindeydi.
Logan McRae, içine düştüğü zorlu soruşturmanın ortasında bir yandan da herkesin aptal olduğunu düşünen yeni amiri Başmüfettiş Insch’le ve baş patalog olan eski sevgilisi Isobel MacAlister’la uğraşmak zorundaydı. Neyse ki, demir leydi Watson gibi bir koruyucu meleği vardı.
Morgdaki çocuk cesetleri yere düşen kar taneleri gibi artarken, Logan, çok zamanı kalmadığını biliyordu. Katili bir an önce yakalayamazsa, onun da morga düşen kar tanelerinden birine dönüşmesi kaçınılmazdı.
"Dikkat çekici bir tür romanı."
- Mirro
"MacBride çok iyi bir yazar, kimse onun gibi karanlık ve cesur olamaz."
- Peter James
"Ürkütücü ve sürükleyici."
- Telegraph
Stuart Macbride:
Denizaşırı ülkelerde tuvalet temizledi, üniversiteden atıldı, kendi grafik şirketini kurdu, reklamcılık yaptı, petrol sanayi için çalıştı, bir sürü şarap içti ve en iyi mantar çorbası tarifini buldu. Karısı Fiona’yla birlikte İskoçya’da yaşıyor ve bir orduya yetecek kadar patates yetiştiriyor. Soğuk Granit yazarın ilk romanı.