“Bir ekim ayı daha geride kaldı. Askere gideceğim güne daha var. Hem de epey var. Başparmağımdaki yara izini de almama epey var. O Allah’ın cezası maket bıçağının ucunu yeni değiştirdiğim gün oldu. Şimdi yazarken baktım yerinde duruyor. Ne tatlı bir hatıradır bu. Annem “Veresiye soğuğu bekleme, kalk yat” dedi. Saatler 12’yi geçiyor.”