Tükendi
Stok AlarmıSiyasi savunma denince akla gelen ilk davalardan biri, hukuk tarihine Dimitrov’un savunmasıyla geçmiş, 1933 yılında yapılan Leipzig Duruşması’dır. Bu davada –daha sonra Naziler tarafından yapıldığı ortaya çıkacak olan– Reichstag yangını Georgi Dimitrov’un ve komünistlerin üstüne atılmaya çalışılmıştır. Bu sayede bu provokasyonla ülkede olağanüstü hal ilan edip tüm muhaleti ezen Adolf Hitler’in ve Nazi partisinin iktidara el koyuşu meşrulaştırılmak istenmiştir.
Georgi Dimitrov, mahkemenin kendisine vekil olarak atadığı avukatın acındırma ve olayı adli bir savunma olarak ele alma çabalarını reddedip davayı en başından itibaren politik bir dava olarak nitelendirmiş ve kendi siyasi savunmasını yürütmüştür.
Gece gündüz bileklerinde zincir taşıdığı, konuşmasına ve soru sorulmasına müdahale edildiği, gerekli tutanaklardan ve belgelerden yoksun bırakıldığı, defalarca mahkeme salonundan atıldığı Reich Mahkemesinde Dimitrov, faşist savcıların, düzmece tanıkların karşısında dimdik durmuş, bizzat Göring ve Goebbels’in yüzüne bir komünist olduğunu, hiçbir komünistin böyle bir eylemde bulunmayacağını ve bu yangının bir Nazi provokasyonu olduğunu haykırmıştır.
Siyasi Savunma ve Faşizmin Yargılanması’nda, derhal uluslararası kamuoyunun ilgi odağı ve faşizme kendi mahkeme salonunda direnmenin sembolü haline gelen bu duruşma sürecini, Dimitrov’un elleri zincirliyken yazdığı mektuplar, dilekçeler, mahkeme tutanakları, röportajlar aracılığıyla öğreniyor, hazırlık soruşturmasından, en son ana dek tüm süreci belgeleriyle takip ediyoruz.