İslam toplumlarındaki silasi ihtilaflar her zaman Kur`an-ı Kerim`le bir şekilde ilişki halinde olmuştur. Bu durum ya ayetlerin farkla yoramlanması ya da farklı grupların ayetleri kendilerine destek için kullanılması şeklinde ortaya çıkmıştır. Siyasi ihtilafların ve çalkantıların yoğun olarak yaşandığı ilk dönemlerde siyaset kurumu ile tefsir faaliyetleri (ve dolayısıyla Kur`an) arasındaki ilişkide de yoğunlaşma görülmektedir. Hicri 2. asır bu durumun güzel bir örneğini teşkil etmekterdir.Siyaset ve tefsir iliştisi söz konusu olduğunda İslam toplumunda vücut bulmuş bazı siyasi-itikadi akımlar da işin içine girmektedir. Bu sebeple eserde temel sorun, siyaset (iktidar sahipleri9 ve tefsir arasındaki ilişki olarak belirlenirken, hem iktidar sahiplerinin hem de müfessirlerin, kendi mezhepleri bağlamında Kur`an-ı Kerim`e yaklaşımları da tali sorunlar olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla kısaca "ideolojik tefsir" denilebilecek bu tür Kur`an yorumlarının ilk dönemlerde nasıl şekillendiğini ve tefsir faaliyetleri içerisinde nasıl yer aldığı gibi meseleler incelenmiştir.Eser, siyaset ve tefsir ilişkisinin yoğun yaşandığı zaman dilimi olması hasebiyle Hicri 2. asırı mercek altına almıştır. Bu ilişkinin, Hicret`ten sonraki 2. asırda, Emevilerin Abbasilerin iktidarda oldukları İslam coğrafyasında nasıl bir seyir izlediğini ve sonraki yüzyıllara ne tür bir miras bıraktığını ele almaktadır.Bu bağlamda eser, siyaset biçimlerini, tefsir ekollerini, siyaset-ilim iliştisini, siyasi-itikadi mezhepleri, sebep ve sonuçlarıyla çatışmaları dönemsel olarak işlemiştir.
Yayınevi
:
Pınar Yayınları
2. Hamur