Siyah Pencereler
Burcu Yıldızer, romanını kurarken sevginin kuşatıldığı, ihanetin sevginin önüne geçemediği ve en önemlisi sevginin yüceltildiği, an ve anların yerli yerinde kullanıldığı, gerçek hayatla inanılmaz bir şekilde karşı karşıya getiriyor insanı. Gerçek yaşamda da ihanet, yalnızlık, acı vardır ama bu filmdeki kadar teğet değildir yaşamlarımızda.
Romanın başıyla sonunda okurla buluşup metnin eksenini oluşturan ve yaşadığı yerlerdeki acı-ları ve sevinçleri birbirleriyle paylaşarak sevgiye dönüştüren insanların yaşamını seriyor gözler önüne.
Gitmiştin ve gidişinle hayatımdaki boşalan yerinin aslında ne kadar da büyük olduğunun farkına varmıştım. Ortada kabullenmeyi istemeyeceğim bir gerçek duruyordu ve ben bu gerçekle nasıl savaşa-cağımı bilemiyordum. Yanağımda beliren acı bir tebessümden başka bir şey değildi. Garip bir şekilde sakindim ama böyle olmam normal değildi. Ona karşı nasıl savaşacağımı bilemediğim gibi savaşacak bir gücüm de artık yoktu. Katilim olmuştu en sevdiğim.
İşte elinizdeki yapıt acınızı, sevincinizi ve aşkınızı olanca çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
Çekici bir roman, anlamlı bir sanat emeğiyle karşı karşıyayız.