Hatice Tarkan Doğanay, şiirlerinde Baudelaire’den bu yana uzanan varoluşçu edayı, biraz da kadın kahraman kısvesine bürüyerek yaklaşıyor. Öncelikle çalışma tarzında her dizenin içini doldurarak, hakkını vererek yürüyen bir tempo gözlenmekte.
Yani şiir kurmasında boş alan bırakmadan, yorgunluk göstermeden direnen bir işçi gibi.
“Her canlı sırtından vurulacaktı” derken; onun çizdiği karanlık portrede, biraz da bilgece bir esinti ile dünyaya karşı çıktığını gözlüyoruz... Sonunda musalla taşından, her şeyin saçma görünmesine, “mezar taşım dikiliyor yaşarken” misillemesine kadar hepsine uğramadan da geçemiyoruz. Dediğim gibi bir sitem şiiri bu! Umarsız, ama boşuna çırpınmadığını kanıtlamak isteyen kadın tavrıyla. Yaşadığı çukura cesaret göstermek istemi ortada. “Tanrım sertsin ve yıllardır yumuşamadın” derken diğer şairlerden farklı bir noktaya ulaştığı da gözlenebilir.
Kitabın adı kadar dik bir tablo var karşımızda. “Siyah Ceketli Kadınlar” da Doğanay baştan itibaren benden mutlu bir kadın portresi beklemeyin edasında. İçi dolu, ama umudunu kaybetmemiş dizeler, hem de herkesten farklı bir sesle.
Hüseyin Peker