Bazen ağırlaşıp taşıyamaz olunca boşaltmak istersin yüreğini, sonsuzca konuşmak, anlamak, bir yumağı çözer gibi ard arda sıralamak istersin sözcükleri nefes almadan. Ya da infilak eder gibi haykırarak bir anda kurtulmak istersin tüm yükten. Ve sonra yetmediğini görürsün tüm bunların, susarsın sonunda. Acı bir suskunluğa gömülürsün…
İşte o zaman sessizliğin mucizesini tanırsın ve hafiflediğini hissedersin yüreğinin. Anlarsın ki, yürek bir tek sessizlikte atar ve başlar. Çünkü sessizlik, sınırsızlık ve sonsuzluktur, yürek gibi. Bu yüzden konuşarak sığ sularda çırpınmak yerine, susarak okyanuslara açılmak ister o, çünkü sessizliğin sonsuzluğunda var olabilir ve sınırsızlığında büyüyebilir ancak…
Özgürlüksüz olamayacak tek şey yürektir… Söze hiç gerek yoktur bazen
Ve dil yetmez yürek işine
Kupkuru söz doğuran dil ise
Nasıl yeter
Nasıl aktarabilir
Yürekte bitip
Yürekte kalanı…