Zeynel Çok, şiirlerini bilinçli ve poetik bakışla kuran ve buradan poetik anlamlar devşirebilen bir yazardır. Son dosyasındaki şiirlerde yeni bir dil, kopuş dilinin boşluğunu geçmişe giderek ve oradan devşirmeler, ödünçlemeler yapılıyor. Bu düşünsel, ideolojik bir uzlaşmadan öte, dilsel bir uzlaşmadır; bir adım daha öteye giderek, ufuk genişlemesidir. Bu dosyadaki şiirlerin ve dilin ufku hem geçmişe hem varoluşsal kaygılara giderek genişlemiştir. Şiirin dünya görüşü ya da dünyaya bakışı ile şiirin ödünçlediği geçmişteki dilin ya da sözün dünya görüşü uylaşım içermese de, dilin, sözün anlamsal içeriği oldukça işlevseldir. İdeolojik bağlamında kalıplaşan ve adeta o bağlamda düşünülen söz, özgürleştirilir. Bu ödünçlemenin bir başka yönü de, sözcüğe, dile, söyleyişe ilişkin donmuş bakışı, ön yargıyı
kırmasıdır. (...)
Geçmişe ve büyük kültürel alanın söz kültürüne ilişkin bu dilsel yakınlaşma, şiirimizi geçmişle, tarihle yeni bir diyalog kurma ve sözcükleri yeni semantik bağlamlarda üreterek onları özgürleştirme çabasına işaret ediyor. Bu dilsel çokseslilik denemesi, şiirimizi sadece dilsel olarak değil, düşünsel deneyim ve
üretim estetiği bakımından da yenileştireceği beklentisini doğuruyor.
Cemal Sakallı