Sırtlanların yılı, eski Mısır’da, krallığın en görkemli olduğu dönemlerde geçen, merak uyandırıcı ve eşsiz bir cinayet romanı. Tarih boyunca saraydaki el yazmalarını inceleyen eski Mısırbilimciler, III. Ramses’in, entrika, hırs ve açgözlülük içeren gizemli ölümünü ve o dönemde sıkça rastlanan ama gizli tutulan ihtiras cinayetlerini araştırmaktadırlar. Sırtlanların Yılı’nda, Brad Geagley bu olayı, neredeyse eski Mısır’ın çöküşüne sebep olan bu mücadeleyi ele alıyor ve bu uzak medeniyetlerin her bir parçası kadar büyüleyici olan hikayesini, bu zeminin üzerine kuruyor. Romanın ana kahramanı, sonradan Soruşturma Memurluğuna getirilen Semerket, alkolikliği ve mevki sahibi olanlara karşı yaptığı pervasızca konuşmalarıyla ün salmış bir dedektiftir. Kendi problemleri içinde boğulan ve Eski Mısır’ın Sam Spade’si sayılan bu adamın, bazen tehlikeli sayılabilecek bir tutkusu vardır: gerçekleri ortaya çıkarmak. Perişan ve kendini kaybetmiş bir haldeyken, yetkililer tarafından, basit ve yaşlı bir Teb rahibesinin, önemsiz gibi görünen cinayetini araştırmakla görevlendirilir. Beklenmedik bir gerçeği ortaya çıkarmak için derinlere indikçe, son büyük firavun III. Ramses’in hayatını ve krallığının varoluşunu tehdit eden, heryeri sarmış büyük bir yozlaşma ile karşılaşır. Daha da kötüsü, bu komployu ortaya çıkarmakla, kendi hayatından fazlasını ortaya koymak zorunda kalır çünkü çok sevdiği eski karısı Naia, Ramses’in krallığını yıkmak isteyenlerin tarafındadır ve sonunda Semerket, kendini, eski karısını ya da Mısır’ı kurtarmak arasında bir seçim yapmak zorunda bulur.