Sırdeniz - İstanbul Mecusileri 1
Macera Sırdeniz’le başlıyor...
Büyükada’da yıkık bir yetimhaneye ustaca gizlenmiş kadim Mecusi İmparatorluk Akademisi... Marmara’nın, zehirlenerek soyları hızla tükenmekte olan deryagilleri... Kapadokya’nın yeraltı mağaralarında saklanmış efsunlu bir ayna.... İki ayrı dünyadan ebedi bir efsunla birbirlerine bağlanmış Eflatun’la Anteaeus... Sırdeniz... Bir kurtuluş, bir ayrılık... *Gerçek* İstanbul’da *büyülü* bir maceraya hazır mısınız?
*Bir şapırtı duydu ve nefesini tuttu. Sonra, göz ucuyla bakınca, iskelenin kenarına bir çift elin tutunduğunu gördü. Ellerden birinin parmağında altın bir yüzük vardı. Tırnakları yeşilimtırak maviydi. İskeleden kalkmak ve var gücüyle kaçmak istedi ama oracıkta donakalmıştı. Sonra bir ses onu Latince selamladı. Bir oğlan sesiydi.
Bakmaya mecburdu. Ellere doğru yaklaştı ve kenardan eğilip baktı. Gördüğü şey karşısında tümüyle hazırlıksızdı, ağzı bir karış açık kaldı.
Hayatında gördüğü en güzel oğlandı. Yalnız belli ki tam bir oğlan değildi. En azından bir insan oğlu değildi. Onunla yaşıt, belki de biraz büyüktü. Sırım gibi yapılıydı, sadece ellerini kullanarak bedenini yarısına kadar sudan çıkarmıştı.