Banu Avar, bu kitabında Kafkasya`da, Ortadoğu`da ve Avrasya`da Türk izlerini arıyor...
Yazılanların çizilenlerin ötesinde "göklerin ardında gökler" var. Sisin ardında dalga dalga beliren deniz... Ufkun ötesinde başka ufuklar...
Banu Avar, şöyle diyor:
"Balkanlar`da dolaşırken hüznün ağır örtüsü üstüme çöktü... Kafkasya`da da özlem. Uzakdoğu`da "Biz niye yapmayalım!" duygusu... Özbekistan`da bir Semerkant gecesi... Uluğbey`in rasathanesi, bilimin doğum yeri... Komrad`da bir kadın, bir düğün gecesi kolumu sıkıca tuttu, sessiz bir çığlık attı: "Kızım İstanbul`da, bul onu!" Tahran`da Asgar Fardi, bana bir İstanbul şiiri okudu. Sonra dikti gözlerini yüzüme "Ben İranlıyım," dedi, "Türkiye`de kar yağsa ben burada üşürüm."
Moskova`da Avrasya Hareketi lideri Dugin`i dinliyorum. Sandalyenin üzerindeki kalpakta yüzyılın hikâyesini görüyorum. Pekin`de Ren var. Dağların ardındaki dağları, göklerin ardındaki gökleri anlatıyor: "Bir dağın zirvesine çıkmayan, zirve nedir bilmez ki..." Tanıtım Yazısı`ndan