"İstanbul`un labirentinde kendi yolunu arayıp buldu. İmparatorluğun tarihinde ise kendi hikayesini keşfetti. Harika bir kitap!" Orhan Pamuk
Bundan tam 500 yıl önce, Kayseri`nin Ağırnas köyünde Rumlar, Ermeniler ve Türkler bir arada yaşardı. Yusuf`un taşa, ağaca şekil vererek aylak aylak dolaştığı günlerde lâkabı "Yavuz" olan Sultan Selim tahttadır. Yaya bir birlik köye gelir günlerden bir gün. Sultan, kendi hizmetine köylerden oğlan devşirecektir.
Dülger`in oğlu Yusuf seçilenler arasındadır.
" `Yalnız şu soldaki,` diye işaret edecek Selim Han. `Hayır, yaramaz` diyecek... Demek ki delikanlı, Sultan`ın gözü seni tutmamış, yüce şehzadeye uygun değilsin, kemiklerin fazla çıkık, leylek gibisin...Sana yeniçeri olmak daha çok yakışır, en doğrusu budur, doğru kışlaya..."
Sünnet edilir, Müslüman olur. Adı artık Sinan`dır.
Sinan, 17 yıl yeniçeri olarak seferlere katıldıktan sonra 40 yaşında Osmanlı sarayının başmimarı olur. Uzun yaşamı, Saray`da sınırları aşmaması gerektiğini, yüksek iktidar karşısında yarım tırnak kadar bile değerinin olmadığını öğretecektir Sinan`a.
* * *
Bir mimarlık dergisinde editör olan roman kahramanına, dostları otuzuncu yaşgününde "Osmanlı Mimarisi Tarihi" kitabını hediye eder. Mimar Sinan`dan çok etkilenir. Çocukluğunda kendisini terk ederek bir Türk kadınla evlenip İstanbul`a yerleşen babası da mimardır.
Kız arkadaşı aniden, Amerika`ya gideceğini bildirir. Çalıştığı dergi de kapanacaktır. Boşluktadır…
Mimar Sinan`ı anlamak ve hakkında bir kitap yazmak tutkusu onu yeniden hayata bağlar. İstanbul, Edirne, Manisa, Kayseri, Budapeşte, Kırım…: Sinan`ın eserlerinin izini sürerken, hem onun dünyasına hem kendi iç dünyasına yolculuklar yapacaktır. Ve İstanbul`da yeni bir aşkı tadacaktır, tıpkı babası gibi.
* * *
Orhan Pamuk`un "Kara Kitap"ını okuyunca İstanbul`a merak saran Rus yazar Gleb Şulpyakov, 16. yy. Osmanlı dönemine, İstanbul`un fethine, bugünün Türkiyesi`ne, Sinan`ın ve roman kahramanının çocukluğuna uzanan iç içe geçmiş kurgularla oluşturduğu romanına ilginç gözlemlerini katarak Türk insanını ve İstanbul`u da betimliyor. Rusça orijinalinden çevirisiyle sunuyoruz.