Deniz Gezmiş, Mahir Cayan ve İbrahim Kaypakkaya’da simgeleşen devrimciler kuşağının en gözüpek, en özverili, en atak önderlerinden biriydi Sinan Cemgil. Kısa ama iz bırakan bir mücadele serüveninin sonunda, adı tarihin en parlak sayfalarına yazıldı: 1971 yılının 31 Mayıs’ında, yoldaşları Alpaslan Özdoğan ve Kadir Manga’yla Nurhak Dağları’nda sonsuzluğa uğurlandı. Turhan Feyizoğlu, bu kitabında yalnızca Sinan’ı anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda "yaşanılası bir dünya için" hayatlarını feda eden bir kuşağın öyküsünü bir tarihçi titizliğiyle; belgelerle, tanıklıklarla bütün yönleriyle ortaya koyuyor. "Ben varlıklı bir aileden geliyorum. Öğretmenim. Ekonomik durumum oldukça iyidir. Oğlumu en iyi şekilde yetiştirdim. En iyi okullarda okuttum. Ülkenin en güzide üniversitesi olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde okuyordu. Hiçbir şeye ihtiyacı yoktu. Bu sonuç olmasa yüksek mühendis çıkacak ve o da varlıklı bir hayat yaşayacaktı. Fakat o, sizin iyiliğiniz için öldü. Bunu bilesiniz diye söylüyorum." -Adnan Cemgil-Sinan’ın Babası