Simya, son dönemlerde Paulo Coelho’nun Simyacı kitabı ya da popüler sinema filmi serisi Harry Potter’ın *Felsefe Taşı* ile konuyla ilgilenmeyenlerin de kulaklarına fısıldanıyor olsa da ilk çağlardan beri insanın ilgi duyduğu dönüşüm sanatının adıdır.
Farklı tanım ve yaklaşımlarda dönüşüm sabittir, ancak dönüşenin ne olduğu ya da yöntem farklılaşmaktadır. Pozitif bilim ve kimya eğitimi almış olanlar iyi bilir ki deneyle sınanmak ve aynı şartlarda tekrarlanan uygulamalarla aynı sonuçlar elde etmek önemlidir.
Fakat geçmişe yolculuk uzadıkça hakkında bildiklerimizin netliğini kaybettiği simya ise bu yaklaşımdan çok farklıdır. Uzak geçmişe doğru uzandıkça simya hakkında bildiklerimiz de bilgiden ziyade masala dönüşmektedir.
Öte yandan ezoterik çalışmalar derin bir mağara gibidir! Biraz içine gireyim derseniz iki seçeneğiniz vardır: Ya hemen daha başındayken geri dönmek ya da (varsa) ışığı, mağaranın diğer ucundaki çıkışta bulabilecek kadar derine kararlı bir şekilde yürümek.
Bu tarz konuları işleyen kitaplar ise genellikle tarihler, yabancı isimler, anlaşılması ve takibi güç yabancı dildeki sözlerle doludur.
Piyasada da pek çok kaynak yer almasına rağmen, kaynakların bazıları konunun yalnızca masalsı ve mistik yanını, bazıları sadece tarihi ve kronolojik gelişimini, bazıları da sadece başka alanlara etkilerini incelemeye yöneliktir.
Oysa hem ezoterik çalışmalarla hem de simya konusuyla ilgilenenlerin bu tür bilgileri tek bir kitapta, bir bütün olarak elde etmeleri önemlidir.
Simyanın Taşı, oldukça net ve yalın bilgileri bir araya getirmektedir. Evrenin var oluşundan günümüze simyanın gelişimini inceleyen bu kitap, görsel zenginliğiyle de konuyu pekiştirmeyi kolaylaştırmaktadır.