“Eğer benzersiz olmak istersen herkesten başka türlü yaşa.”
1839 yılında Tanzimat Fermanı ile somutlaşan Batılılaşma, birçok toplumsal değişime sebep olmuş, hayatın her alanında kendini göstermiş ve birtakım yanlış hatta komik denilebilecek sonuçlar doğurmuştur. 1880’li yıllarda yazmaya başlayan Hüseyin Rahmi bu değişimlerin göbeğinde yetişmiş bir yazar olarak bu toplumsal değişimden beslenmiştir.
Mehmet Kaplan’ın ifadesiyle, edebiyatın sadece bir sanat olduğuna inanmayan Hüseyin Rahmi, ‘yazarın hiç olmazsa Türkiye’nin içinde bulunduğu durum karşısında bir uyarıcı olmasını da’ ister.
Hüseyin Rahmi Gürpınar, tam da Tanpınar’ın dikkat çektiği “muaşeret ikiliğini” ortaya koyar Şık adlı bu romanında. Romandaki erkek tipler, Batılılaşmanın alametifarikası olarak kabul ettikleri dış görünüşleriyle alay konusu olurlar. Hüseyin Rahmi, bu durumu mizahi üslubuyla ve etkileyici bir şekilde ortaya koymuştur. Roman, karikatürleşen karakterleriyle döneminin eleştirel bir kesitidir.