Gül, Sihirli Meşe`nin altına koştu. Dallardaki yapraklara bakıyor, acaba hangisi Geveze diye düşünüyordu. Bütün yapraklar aynıydı. Gözleri yorulunca olduğu yere çöktü. Yeniden sessizliğe gömülmüştü. Geveze adına çok mutluydu ama tarifi imkansız bir yalnızlık hissediyordu. Meşenin altındaki pınardan kana kana içti. Bir süre doğayı dinledi. Kuşları, rüzgarı, yaprak hışırtılarını, çekirgeleri... Bu sesler o kadar güzeldi ki hele bir de Nazlı`nın çanının sesi olmasa...