Bu güzel kitap hakkında yazılanlar;
Edebiyata sanata sığınmış, sığındığı limana saygı duyan bir dostkardeşten söz ediyoruz. Sığla Ağacı’na dair bir çift sözüm de şu. “Nemutlu Zülfü Ağabey’e ki kirlenmişliğin, umutsuzluğun, karanlığın,sislerin ve dumanın ortasında “deniz feneri” olarak taçlanıyor bir kez daha. Ve tabii ki Fatoş Karaoğlu da edebiyat yolculuğuna iyi başlıyor. Alkışlar Fatoş’a Nebil Özgentürk / Yazar-Gazeteci-Belgesel Yönetmeni
Şaşırdım. Hüzünlendim. Sonunda umutlandım. Fatoş Karaoğlu’nun “Sığla Ağacı, Zülfü Livaneli’ye Mektuplar” kitabıyla, farkına varmadığınız öteki yaşam, sırdaş olarak karşımıza çıkıyor. Yetkin Yüksel / Yazar
Keşke canım annem Seyhan Livaneli de bu güzel ve sürükleyici satırları okuyup, değerlendirebilseydi.
Senem Demirkan
“Sığla ağacı”ına asılan şişelerin içeriğindeki Yaren tarafından yazılıp Zülfü Livaneli’ye mektuplara dönüşen iç dökümlerinden devşirdiği siren sesleri, mırıldanmalar, bizleri dipsiz, kaynayan “Magma’larımıza” inmeye davet eden birer urgana dönüşüyorlar. Onay Akbaş /Sanatçı-Ressam
Yürekten kopup gelen duyuşlarını, içtenlikli düşüncelerini ve yaşama dair kaygılarını dile getirirken Fatoş Karaoğlu; duyarlı bir kalbin gerçek ünlemi gibi yazmış “Sığla Ağacı’nı.” Hüseyin Demir / Yazar
Bilmediğiniz, tanımadığınız bir şeyi anlatamaz, eleştiremez, değiştiremez, dönüştüremezsiniz. Fatoş, “Sığla Ağacı”’nda bunu göstermiş bize. Dr. Kadir Çolak
Mutlaka en kısa zamanda alınıp okunması gereken bir kitap…