Şımarık bir hayatın, şımarmaya yüzü tutmayan ufak bir kız çocuğuyum ben.. Elime aldım abaküsü, yaralarımı sayıyorum birer birer.. saydıkça çoğalıyor, saydıkça ben bitiyorum.. her bir yaraya dokundukça, ellerim nasır tutuyor.. bir elimle gözyaşlarımı silip, diğer elimle bir yerleri işaret ediyorum.. İşte orası.. geleceğine dem tutan, hayallerimi yok eden, yutkunup yutamadığım her. bir hevesimin son bulduğu, dişlerimle kazıya kazıya ağzımda tek bir diş dahi bırakmayan ve şimdi beni kocaman bir suskunluğa mahkum eden, işte orası.. Günlerinin beni oraya sürükleyeceğini bilip, korka korka, suskunluğula bir tek gözyaşlarımı ortak ederek ip atlıyorum hayatımla.. Düşsem de dizlerim kanasa, ama umutlarım kanamasa.. İstediğim kiyafeti alamadığın için ağlasam, yangınlanma çare olamadığım için değil.. Oyuncak bebeklerimi çöp kutusunda gördükten sonra, mutluluktan tahliye oldum ben... Ve, acımdan müebbet yedim..
Çocukluğum ağlıyor, gençliğirn tükenmiş, yaşlılığıma da göz pınarlarım kuruyacak biliyorum.. Ve ben, bu kurulan düzenin, enkazıyla yaşayıp, bir hayat nasıl heba edilir teker teker, yaşaya yaşaya kanıtlayacağım kendime.. Selam, ben hayatın en acı yerlerinde başrolde olan bir genç kız.. Filmin adı Karanlık Geçmiş, Karanlık Gelecek. Nefesimin son bulacağı güne kadar sinemalarda..
Sigara Gibi Kadın İftiharla Sunar..