Hurûfîlik Tasavvuru / Harf Gizemciliği ve Ku’ân Yorumuna Olan Etkileriİnsanlık tarihinin en eski yerleşim alanlarından birisi olan Bâbil’de ilk izlerine rastladığımız hurûfîliğin, zaman içerisinde Mezopotamya’dan Mısır İskenderiye’ye, oradan da Yunan matematik ve felsefecileri aracılığıyla batıya taşındığını biliyoruz. Bu seyahat esnasında çeşitli değişimlere uğrayan bu sistem, Philon ve Phitaporas elinde gelişimini tamamlamış, ardından İslâm medeniyetinin batıyla karşılaşması aşamalarında, tercüme faaliyetleriyle felsefe olarak yeniden İslâm kültürüne sızmış ve ikinci bir kabuk değişimini de müslümanlar elinde gerçekleştirmiştir.Günümüzde yeni bir akım/sistem gibi topluma lanse edilmeye çalışılan bu alandaki bilgi ve tartışmaların aslında tarihin derinliklerinden yankılanan birikimler olduğu apaçık ortadayken, bunca alaka uyandırması olsa olsa insan doğasındaki bilinmezliğe olan ilgiden kaynaklanıyor olabilir.Özetle bu kitapta Hurufîlik geleneği/harf gizemciliğinin tarihi arka planım ve güncel medyatik, spekülatif tartışmalar hususunda sağlıklı bir bakış açısına sahip olmanın ipuçlarını bulacaksınız.