Sezai Karakoç’a göre Kur’an-ı Kerim’de, kimi yerlerde, tekrar varmış gibi görünmektedir; gerçekteyse tekrar gibi görünen yerlerde bir nüans vardır ve bütün bu nüanslar bir araya gelince Kur’an’ın mucizevi yapısı ortaya çıkmaktadır. Yine Sezai Karakoç’a göre insan, eserindedir; fakat eserdeki “ben” brüt bir “ben”dir ve saf “ben”i bulup çıkaracak çok az okur vardır.
Bir yazarı, bir şairi tanımak için de eserlerini incelemek yeterli görülse de sıhhatli bir tanıklık bu tanımayı daha da güçlendirecektir. Elinizdeki çalışma da şairin gösterdiği özü bulma hedefine dönük olarak kaleme alınmıştır. Sezai Karakoç’un bütün eserlerini dikkate alan inceleme eserleri olmakla birlikte mevcut çalışmaların önemli bir kısmı, şairin şiirlerindeki bazı imgeler ve duyarlıklarla; düşünce yazılarındaki bir veya birkaç kavramla veya yazarın sadece bazı cepheleri ile ilgilidir. Bu çalışmada ise Karakoç’un elli altı kitabının tamamı, yayımlanmış hatıraları ve Pazar Postası’ndaki yazıları tek elden bütüncül bir değerlendirme ile incelemek; metinlerindeki nüanslara ışık tutmak; şair ve düşünür Karakoç’un görüş, duyuş ve duyarlıklarını, acı ve öfkelerini, uyarı ve önerilerini, tarihi ve psiko-sosyal saptamalarını, sembol dünyasını ve dünyayı semboller üzerinden okumasını tespit etmek, onun tabiriyle “saf ben”inini bulup çıkarmak hedeflenmiştir.