Tükendi
Stok Alarmı“Konuşmaya başladı….
Dini ilk defa alma yöntemine odaklanmıştı.
Yani bu dini nasıl almalıyız ve hangi yöntemle?
İlk defa böyle bir söz duyuyordum; dini doğru olmayan bir yöntemle almışız….
Bir kez daha sahabenin bu dini ilk kez Resulullah’tan(s.a.v.) aldıkları yöntemin aynısına dönmemiz kaçınılmazdır diye ekledi.
Dedi ki: Bütün islami kavramları yeniden gözden geçirmemiz gerekir ki Kur’an’ın ilk vurguladığı gerçek anlamlarını öğrenebilelim. O zaman Kur’an’a ve sünnete yönelik anlayışımızın birçok sebepten dolayı, tamamen ters yüz edilmiş değilse de tahrif edilmiş bir anlayış olduğunu görürüz. En önemlisi; bu dinin düşmanları tarafından ondan, onu doğru anlamaktan uzaklaşalım diye kurulan bir tuzak var. Bu çerçevede rabbani kavramların içi gerçek içeriklerinden boşaltılarak birer kuru kelimeye dönüştürülmüşlerdir. Böylece bizler bu dinin olmazsa olmaz dinamikleri olan bu kavramları hakikatlerini bilmeden tekrarlayıp duran kimselere dönüştük. Bunun yanında Arapçayı, Kur’an’ın dilini de bilmiyoruz. Bu da Kur’an’ı anlayamamızın sebebi oldu. Bütün bunlara üst üste yığılan korkunç düşünsel ve pratik sapmaları da eklemek lazım. Böylece İslam’ın gerçek anlamı insanların hayatından kaybolup gitti. O zaman da sözünü ettiğimiz islami kavramlara ilişkin yalan yanlış açıklamaların benimsenmesi kolay oldu.
Mustafa Kamil, Seyyid Kutub’un hapishanede kendine İslam’ı anlatışının hikayesini anlatıyor.