Yavaşça tepeden inmeye başladı. Adımlarını dikkatli atıyor ve çevreyi gözetliyordu. Hans’ı yemeğe çağırırken karşılaştıkları yere kadar gelmişti. Çevrede kimse yoktu. Her zamanki aydınlık da görünmüyordu. Işığı neden söndürmüşlerdi acaba? Ancak, bu onun lehine bir durumdu. Görünmeden onlara yaklaşabilirdi bu sayede.
Bilim ekibinin gündüzleri oturdukları yere ulaşmıştı. Çevrede kimseler yoktu. Bakışları ile etrafı taradı. Birden heyecanlandı. Biraz ötedeki yüksek bir kayanın arkasından zayıf bir ışık sızıyordu. Usulca kayanın yanına kadar yürüdü. Görünmemeye gayret ederek başını uzattı. Işığın kaynağını görmüştü.