Hayat, geride bıraktığımız herhangi bir ânı verebilseydi bize, neleri değiştirirdik, neleri düzeltebilirdik?
İlk önce iç dünyamıza döner; "Ne yapıyorsun?" diye sorardık.
Sorsaydık, sorabilseydik böyle olur muydu?
"Neyin uğruna?" diye soracağımız bir roman...
Karakterler ve yaşanılanlar tamamen kurgu ama yaşanmışlıklara dayalı...
Kendimizi bıraktık, hep suçladık birilerini...
Oysa görevini icra eden şeytan bile sadece fısıldardı...
(Fatmatüzzehra Babürşah)
Kimi zaman metropol yalnızlığının dipsiz kuyularında, kimi zaman nasipsiz kargaşanın damarlarında seyir ederken, her vakit hayallerinize, dahi içinize fısıldayan şeytanın bacağını kırmak isteyecek, alnının çatını hedef bilip vurmaya yemin edeceksiniz…
(Mustafa Tenker)
Kitaplarından sayfaları çevirdikçe, bir dostla koyulaşan sohbetin sıcaklığını yaşayacağınız, kenarında izlediğiniz ırmaktan sular geçtiği gibi düşüncelerin beyninizden geçtiği, kendine özgü neşesi, kendine özgü dramı, şaşırtıcılığı ve lezzetli üslubu ile fosforlu kalemle altı çizilecek cümleleri bol nice romanlara imza atacak bir yazar; Fatma Tüz Zehra Babürşah
(Ömer Söztutan)