Sanatçı bu kitabında kişiliğinin en gizli yanlarını gözler önüne seriyor; aşklarına, yitirdiklerine, çocukluğuna, içsel dürtülerine, tutku ve ihtiraslarına yeni bir ışık altında bakıyor. Meydan okuyan sorular soruyor ve şaşırtıcı yanıtlarla karşılaşıyor; inançlarını sorguluyor ve çatışmalarıyla yüzleşiyor. Ve en sonunda da bizleri, hayatımızı değiştirecek güçte bir deneyime sürüklüyor. Ayrıca, MacLaine bu kitabında bizleri en gizli kalmış, büyüleyici ve serüven dolu "Yolculuğuna" götürüyor: Geçmiş yaşamlarına... Atlantis Uygarlığı`ndaki kristal giysili insanlardan, Hindistan`da fillerin arasında geçen bir yaşama, Gobi Çölü`nde boğazı kesilerek ölüme terkedilen Moğol kızından, Üçüncü Gözü`nün açılması için alnının ortasında delik açılan İnka çocuğuna, kör Japon şarkıcıdan, Rus soylusuna, Antik Yunan tiyatrocusundan ABD`nin kurucu ataları arasında yer aldığı yaşama dek ilkel ya da uygar, bencil ya da bilgece, ihtişam ya da sefalet dolu, esir ya da özgür, mutlu ya da acı dolu birçok yaşamını sanatçıyla birlikte keşfederken, en çok da bu hayatlardan çıkarılması gereken dersler kaşısında büyüleniyoruz.Kuşkuzsuz, MacLaine`in kitabının en çarpıcı bölümü, yazarın Yüksek Ben`i, hepimizin içinde var olan o Tanrısal gücü keşfedip onunla ilişki kurduğu bölüm. Bu muhteşem karşılaşmadan sonra sanatçının yaşamı artık asla eskisi gibi olmuyor. Ve Shirley MacLaine, elli yaşında yazdığı bu kitapta, kırk yaşlarında başladığı ruhsal araştırmalarını bilgeliğe varan geniş bir anlayışla yorumluyor.