Küçük Prensin anlattığına göre çöldeki yılan sayesinde gezegenine dönebilmiş, ama gülü o kadar yorgun ve bitkinmiş ki sayılı günler içinde solacağını ve bu konuda bir şey yapamayacağını söylemiş. Günlerce cam fanusta kaldığı için yeteri kadar hava alamamış. Oysa küçük prens o fanusu çevredeki kötü rüzgarlardan korumak için gülüne özenle yapmıştı. Ama bazen sevginin aşırısı, istenmeyen sonuçlara yol açabiliyordu. Tabi küçük prensimiz çok üzülmüş ve ağlayıvermiş. Oysa ağlamayı sevmiyormuş çünkü ağlayabilmek onu büyük biri gibi gösteriyormuş.
Gülü ona doğru yaklaşmış ve şöyle demiş;
‘’Senden bir isteğim var küçüğüm, büyüyecek ve ruhunda çocuk kalabileceğini ispatlayacaksın diğer yıldızlara. Böylelikle ben de hep senin gülün kalabileceğim hatıralarında’’
‘’Ama’’ demiş Küçük Prens ‘’Ama gitmeyin böyle hızlıca, büyürsem nasıl hatırlayacağım sizi?’’
‘’Benden bir yaprak almana izin vereceğim şimdilik, kırılan yanlarım ben olmaktan çıkmıyor sonuçta. Ama sorunun cevabı olmayacak bu yaprak, sorunun cevabını büyürken öğreneceksin…’’