“Flamingolar, Sultansazlığı’nda yaşıyorlardı. Pembe, beyaz renkleri, uzun bacaklarıyla harika kuşlardılar. Mutluydular, neşeliydiler, cıvıl cıvıldılar.
Ama biz insanlar, onların yaşam alanlarını kirlettik. Yavrularını zehirledik. Sularını, sazlıklarını kuruttuk. Yuvalarını dağıttık. Onlar, bütün bunlara sessizce katlandılar.
Sabır bir gün tükenir elbet. Ve tükendi de...
Sabırları tükenince ne yaptılar biliyor musunuz?
Ne olsun, bizi terk etmeye karar verdiler.
Onları durdurmanın bir yolu olmalıydı. Onları geri getirmenin bir yolu...
Peki, böyle bir yol var mıydı sahiden? Bu yolu kim bulacaktı? Bu muhteşem kuşlar Sultansazlığı’na geri dönecekler miydi? Bütün bu soruların yanıtları kimdeydi, neredeydi?
Kitabın yazarına sorduk.
O bize dedi ki:
Yanıtların tümü kitabın içinde...