Çoban kapının yanına oturup yüksek sesle şöyle dedi;
*Ey güzel kız! Ey Kız Hanım! Sevgi Efsanesi’ni anlatmak istiyorum, dinler misin?*
Kız tanıdık bir ses işitmişçesine başını çevirdi ve gözlerini genç Çobana dikip şöyle dedi;
*Evet dinliyorum, anlat!*
Çoban başladı Sevgi Efsanesi’ni anlatmaya. Şöyle dedi;
*Bir zamanlar bir padişah yaşardı ve altı, yedi yaşlarında bir kızı vardı. Bu kızın çok sayıda cariyesi ve hizmetçisi, bir de kendisinden azcık büyük Koç Ali adında bir kölesi vardı. Yemek zamanı kızın mendili yere düşerse Koç Ali mendilini ona verirdi. Oyun zamanı topu uzaklara kaçarsa Koç Ali topunu ona getirirdi. Bazen de prenses çelikçomak oynamak isterdi. Prensesin, çelikçomağı altın ve gümüşten yapılmıştı…*