Bilmez misin, sesler bile suslarla bölüşüyor doğayı. Işık karanlıkla. Tam ortasında durduğun bu keşmekeşte gülmeleri ağlamalara pay et. Neyin var diyenlere çıkarıp göster hikayeni. O vakit soranların gözlerinde kendini okuyacaksın. “Hiiç!” deyip kaybolma sakın bir yere.
“Hepsinin babası evde bulmaca falan çözerken benimki iş çıkışı kapıda bitiveriyordu. Gel de anlat derdini şunlara! Annem öldüğü gün mezarlıkta koluma yapışan bu herif bir daha da bırakmadı desene hadi. Anlamazlardı. Zaten kimseyle derdimi anlatacak kadar yakın olamadım. Aman bulaşmasınlar yeter diyerek on yıl çile doldurdum o daracık odada. Pek zekiydiler, pek eğlenceli. Kadınlar popolarını büyük göstermeyen elbiseler giymeyi bilirlerdi. Daima havalı görünmesini bilen slim fit pantolonlu erkeklerle öğle yemeklerine giderlerdi. Kimsenin bana “Canım, falanca mağazada bulabilirsin,” dediği yok. Hangi model daha yakışır diye babama mı sorsaydım? Zira alışverişe çıkacak olsam peşimden geliyordu da kendisi.”
“Sesler Yüzler Sokaklar” Neşe Cengiz’in gülmeleri ağlamalarına pay ettiği öykülerinin toplamı.