O, ele avuca sığmaz bir serseriydi.
Özgür ruhluydu ve kimseye boyun eğmezdi.
Başına buyruk yaşamayı severdi.
Resmi davetler ona göre değildi.
Hele prens olmak çok uzaktı.
Ama oldu işte, Birleşik Krallığa bağlı Kuzey İrlanda’nın yeni prensi
Jaden Moore…
Dizginlenemez vahşi bir at gibiydi, şahlandığında karşısında kimse
duramazdı.
Keskin bakışları gecenin karanlığında dolunayı delecek kadar sertti.
Ancak bu sert görünüşüne rağmen istediği anda bir gülüşüyle bütün
kadınları baştan çıkarabilecek kadar seksi ve çekiciydi.
Hangi kadın onun karşısında erimezdi ki? Hangi kadın kendini ona
teslim etmezdi ki?
Bütün kadınların arzu dolu bakışlarına maruz kalan sıradışı bir prens
ama onun aklı sadece tek bir kadında.
Onu umursamayan ve ona karşı koymayı başaran tek bir kadın.
Onun adını kalbine kazıdı yalnızca…
“Serseri Prens”