…bütün bu düşünceler bir kantara konulup tartılabilseydi eğer, en ağırı Şefik’in zihnindekiler olurdu. Kanı çekilmiş gibi duran ölgün elini, kara kaplı kitabın üzerinden hâlâ çekmemişti. Veysel’in gördüğü duman koyulaşarak artmış, Şefik’in tüm ruhunu ele geçirmişti. Kitabın sayfaları arasından fırlayıp zihnini altüst eden o resmi düşünüyor, zayıf ve kemikli yüzüne istemsizce yapışan bir tikle şölenin sona ermesini bekliyordu.