Dilber daha ufacık bir çocukken bir esircinin eline düşerek kendi vatanından koparılıp İstanbul’daki bir aileye satılır. Satıldığı ailede Dilber’e iyi davranılmaz; sürekli tehdit edilip aşağılanan Dilber, çocuk yaşına rağmen zamanla esaretin ne olduğunu kavrar. Ardından yanında kaldığı ailenin taşınacak olması sebebiyle başka yere satılan Dilber’i, satıldığı ailenin ressam oğlu Celal, bir nevi oyuncağı görecek ve resmini yapmakta olduğu bu esire günden güne âşık olacaktır.
İlk realist romanlardan biri sayılan Sergüzeşt’te esaret teması üzerinden *hürriyet* fikrini ele almayı amaçlayan Sami Paşazade Sezai alt sınıfla üst sınıf arasındaki uçurumu da gerek dil gerek tasvirler bakımından okura vermeyi hedeflemiştir.
Sami Paşazade Sezai’nin bur romanı, Boğaziçi Üniversitesi’nde ders vermekte olan Dr. Hülya Bulut tarafından yayına hazırlanmıştır. Editörlüğünü ise yine aynı üniversiteden öğretim üyesi Prof. Dr. Nur Gürani Arslan gerçekleştirmiştir. Eserin bu baskısı, dönemin diline ve ruhuna olabildiğince uygun fakat günümüz okuru için de anlaşılabilir olması amaçlanarak yayına hazırlanmıştır.