Kitap içindeki yazılar değişik zaman dilimlerinde yazıldı. Hem kendime hem de başkalarına faydası olabileceğini düşündüğüm için zevk ile yazdım. Yazarken sonunda bir kitap olsun kurgusallığı yoktu. Yazdıklarım deneme tadında, içinde mizahı bulunan, şiirselliği olan yazılar. Herhangi bir edebi türün kalıplarıyla kendimi sınırlamadım. Sadece samimi duygu ve düşüncelerimi yazdım. Yazdıklarımın bir kısmını sosyal medyada paylaştım. Okuyanlar sık sık "Bu yazıları bir kitapta görecek miyiz?* diyerek ısrarla soruyorlar ve istiyorlardı.
Kitabın adının neden "Sen Zeus’un Oğlusun* diye merak edenler olabilir. Dalkavuk kültürüyle birlikte gücün haktan, hukuktan, adaletten ayrılması tarih boyunca gündemden düşmeyen bir konudur. Bu konuyu en güzel şekilde dramatize eden Büyük İskender’e söylenen söz ilgimi çekmişti. Umarım okuyucuların da ilgisini çeker.