Edebî metinler salt kurgudan ibaret değillerdir. Onlar barındırdıkları kurgunun altında toplumda meydana gelen sorunları da yer verirler. Böylelikle her roman sosyolojik bir hüviyete sahiptir esasında.
İşte İnci Yılmaz Şimşek’in birbirinden nadide öykülerini barındırdığı bu kitap da bu hüviyete nail olan eserlerdendir. Çünkü Şimşek her öyküsünde akıcı bir üslupla kadın-erkek ilişkisi, benlik problemi, özentilik, görgüsüzlük gibi toplumumuzun kanayan yaralarına temas etmekte ve âdeta toplumun bir fotoğrafını çekmektedir.