sizden gittiğim merdivenden inerken, kendimden indim geriye dönüp baktım kapı aralığında gözleriniz bana kapı aralığını gösteren gözleriniz elimle kapatın dedim kapıyı, bazen eliyle konuşur dilini yutunca insan biliyorum, çıktığım merdivenlerden kederle inmeyi de biliyorum, ben biliyorum sıkmayın canınızı öyle kapı aralığından dünyaya bakarken, merdivenden inişime sıkmayın canınızı, ben sıkarım sizin yerinize dişlerimi biter çoğu şey gibi bu merdiven henüz başlamış bitmiş bir yolculuk, ucundan kopmuş yarısından çoğu kalmış bir hevesti gitsin bitsin merdivenden inince, kapıdan çıkınca içimde uyuyanları taşa dökeceğim zaten