Kaderini, ne istediğin yaratır. Hiçbir şey tesadüf eseri tezahür etmez. Kırmızı halı üzerinde önce arzuların yürür; sonra da arzularının peşine takılan, kaderini yaratır… Arzularını eğitir, korkularını koşulsuz sevgiye dönüştürürsen kaderin de doğruluk kadar hazine değeri taşır. Arzularını etkileyip dönüştürebilmek, iradenin nefsin üzerindeki karizmatik gücüdür. Senin için anlamı olmayan şeylerden uzaklaşmak, hayatında en çok anlam yüklediğin şeylerle yüzleşmekten kaçınıp gerçekliğini inkâr etmektir. Peki ya senin gerçek benliğinle yüzleşmeye cesaretin var mı? Bu hikâye, kendine yabancılaşmış kişilerin gerçek benliğiyle yüzleşip muhteşem potansiyelini keşfetme arayışına çıkıp umuda sarılanların hikâyesi... Çıktığı yolda başına gelen olaylar acı verse de düşse de yaralansa da etrafındaki gerçekleri kabullenip kendini yeniden yapılandırarak anlamaya, tam olma şansını dönüşümlere kapı aralayarak kazanmaya çalışan bütünün yolculuğu…