Duyguların en yoğun dışa vurumu, sarkacın en ağır ucu olan şiirlerde esasında yaşama dair ne düşünüyorsak sembolleşir. İmgelere, simgelere, nicel ve nitel yargılara kalemin duygu yüklü kıpırdanışı hayat verir. Binlerce yıl ötesinden, uzaklardan bir gönül adamı Çinli şair Lİ-PO’nun dediği gibi; “Bütün şairler şiirleri kırmızı yazarlar çünkü o kalemin mürekkebini kalp verir”. O kırmızı; duygularımızın sembolüdür. İçten gelenin, kalpten geçenin beslediği bir renktir. Bir semboldür, bir anlamdır. Elbette her sembol gören göze, duyan ruha hitap eder.