"Trifon toprağı sevmez; ona hürmet ederdi. Çünkü birçok sevdiği orada, onun altında, aklın durduğu bir yerde yaşıyorlardı. Fakat toprağın üstünde koşan, onun üstünde beş-on para kazanmak kaygısı ile dönüp dolaşan insanlar ne tuhaf mahluklardı! Ve denize bir dakika durup bakmaya vakitleri olmadığını söyleyen bu insanlar, ne zevksiz mahluklardı!"
Kalemini balıkçı kahvehanelerinden Adalar’a, İstanbul`un arka sokaklarından deniz kenarlarına uzanan hikâyelerde gezdirir Sait Faik. “Yazmasam deli olacaktım” der, yazmaz, âdeta yaşar.
Sıradan sesleri ahenkli ezgilere dönüştürür metinlerinde; kaleminin kapısı daima insana ve doğaya açılır.
1970`lerde "Sait Faik Külliyatı"nı yayımlamaya başlayarak geniş kitlelere ulaşmasına aracılık etmekten gurur duyduğumuz Sait Faik`in eserlerini orijinal metne sadık kalarak yeniden sunuyoruz.