Selman, benim ailemdendir” (Hz. Muhammed)
O’nun hayatı hiç yazılmadı. Çünkü gücün, iktidarın ve statükonun asırlardır korktuğu bir isimdi… Selman, mistik bir derviş gibi tanıtıldı. Din dışı gelenekleri meşrulaştırmak için kullanıldı.
Kimine göre bir molla, kimine göre sufi bir derviş, kimine göre büyük bir devrimci…
İşte Selman’ın yasaklanan hikâyesi!
Yoksulluğun ilahi kader görüldüğü o beldede, mal-mülk düşmanı bir kâfir olarak tanımladıkları Hz. Muhammed’in yol arkadaşı Selman, bir devrim manifestosudur…
Aşk’ı kâinatın sırrınca, hakikat bahçelerinde salınmış bir zahit ve bir bağımsızlık savaşçısı… Statükonun, uşaklığın, idare-i maslahatçılığın ve sömürünün cahiliye karanlığında Selman, tüm oyunların bozucusudur…
Selman-ı Farisi, bütün tarikatların, tasavvuf gruplarının ortak benimsediği bir isimdir. Lakin Türkiye’de hakkında yazılıp çizilmemiş ender sahabelerdendir. Selman-ı Farisi’yi insanlık âlemine tanıtma gayesi ile kalemi eline alan Ali Şeriati’nin eseri, İran Şahı tarafından yaktırılmıştır. Ve maalesef bugün bir kopyası dahi yoktur.
Bu kitap, Hz. Muhammed’in en seçkin sahabelerinden Selman-ı Farisi’nin sıra dışı öyküsünü ve “Gerçek İslam Tarihini” gözleri önüne sermektedir.