Ülkemizde halledilemeyen birçok sosyal, siyasi ve felsefi meselenin kitleler üzerinde yarattığı gerilim, 1960’lı yıllardan sonra artmıştı. 1970’li yıllara geldiğimizde ise bu çatlama kanlı boğuşmalar hâlini almış ve ülke karanlık bir devre girmişti.
Üniversite kampüsleri savaş alanına, caddeler çatışma sahasına dönüşmüştü.
Suikastlar, cinayetler, üniversite kavgaları dinmek bilmiyordu.
İşte, ilk defa ülkücü adıyla kurulan Genç Ülkücüler Teşkilatı’nın, daha sonra Ülkücü İşçiler Derneği’nin kurucu genel başkanlığını yapan ve siyasette üst seviye birçok vazifede bulunan Salih Dilek, Türkiye’nin 12 Eylül 1980’e kadar yaşadığı fikir kavgasına hatıralarıyla ışık tutmaktadır.
Ülkemizde yaşanan mühim hadiselerin birçoğuna aktif rol alarak iştirak etmiş ve Türk milliyetçiliği içinde gençlik liderliği yapmış Salih Dilek’in bu kitabı, devrinde yaşanan öğrenci kavgalarına ve işçi hareketlerine farklı bir hikâye sunmaktadır.