Minik serçe bir adım geriye sıçradı. Almak istediği poşetin nereye sıkıştığını görmek istiyordu. Onu çekip çıkaracaksa mücadele ettiği yeri bilmeliydi.
Biraz uzaktan bakınca poşetin neye sıkışmış olduğunu anladı Onu tutan, yer yer toprakla kaplı minik bir insan elinin, minik bir parmak kemiğiydi. Yaklaşık bir yıl önce kanlı canlı olan bu el, hiç kuşkusuz minik bir çocuğa aitti. Parmağın altına hapsettiği ise bayram şekeri poşetinden başka bir şey değildi.
Minik serçe, tıpkı kendisi gibi minik bu elin parmak kemiğine hiç dokunmadı. Şeker poşetini bu defa yatık bir şekilde çekti ve almayı başardı.
Olduğu yerden yükseldi hemen. Elin sahibi minik kızı yattığı derin uykusundan uyandırmak istemiyor gibi usulca uzaklaştı oradan.