Gerçi ‘hikaye’ hiç başkalarının olmadı, o hep bizimdi; ama yine de ‘bizim hikayelerimiz’ demekten kendimi alamıyorum... Gurbetin dayanılmaz ateşi altında, serin bir Erzurum esintisi. *Ben kendime gurbet oldum* diyor ya şair; gurbet, işte gurbet... Gittikçe kendimizden uzaklaştığımız, ellere yaklaşıp yabancılaştığımız bir çağda, bizi bize çağıran bir ses olarak okuyorum bu hikayeleri... Bizim biz olduğumuz günlerin yaşanmışlıkları...