Mehmet Güreli, Şehirli Karınca adlı bu öykü kitabında, bir karıncanın azmi ve dikkatiyle yaklaşıyor yazıya. Sinemanın, edebiyatın, müziğin ve resmin unutulmaz eserlerinin izinde, kurgunun yeniden kurgulandığı özgün anlatılar bunlar. Bir Truffaut filminin içinde başlayan yolculuk Truffaut`nun gerçek yaşamıyla iç içe girip Jean Vigo`ya, Joyce`a, Beckett`e, Zweig`a, haikunun ustası Başo`nun yalın, yalın olduğu ölçüde derin evrenine uzanıyor; oradan Bresson`un Balthazar`ına uğrayıp Fritz Lang`e, de Sica`ya, Rotko`ya, Walser`a uzun bir solukla bağlanıyor. Karanlığın gizli misafirlerinin tekinsizce dolaştığı film noir bir anlatının üzerine örtüsünü sererken, intihar etmiş, yaşamı deliler evinde b itmiş yaratıcılar satır aralarında canlanıyor.
"Durmadan, durmadan / Dönüyor düşlerim" diyen Başo`nun yanı başında, Güreli de, durmadan, durmadan, dönüyor dünya, sanatla, diyor bize âdeta...