Britanya fantastik edebiyatının parlak isimlerinden China Miéville, fantastik edebiyat alanının “Nobel”i olarak nitelendirilen Arthur C. Clarke ödülünü üç kez kazanan tek yazardır.
Yazarına Hugo, Dünya Fantezi, Nebula ve Arthur C. Clarke ödüllerini kazandıran Şehir ve Şehir; gerçek ya da hayal ürünü, hiçbir şehre benzemeyen bir şehirde geçen varoluşsal bir polisiyedir.
Avrupa’nın kıyıda köşede kalmış bir şehri olan Besźel’de bir kadın cesedi bulunur. Bu olay, başta, Ağır Suçlar Birimi müfettişi Tyador Borlú’ya sıradan bir cinayet gibi gelir. Ama soruşturma ilerledikçe, kanıtlar onu hayal bile edemeyeceği kadar ölümcül planlara götürür.
Borlú, Besźel’den, dünya yüzünde onun kadar tuhaf olan tek metropole gitmek zorundadır. Bu sıradan bir sınır geçişi değil, fiziksel olduğu kadar, ruhsal da bir geçiştir. Bir algı değişimi, görülmeyenin görülmeye başlanmasıdır. Gideceği yer Besźel’in aynısı, rakibi, yakın komşusu zengin ve hareketli Ul Qoma şehridir. Ul Qomalı dedektif Quissim Dhatt’la beraber ve bu geçişle mücadele ederek, komşu şehri yok etmeye ant içmiş aşırı milliyetçilerin ve iki şehri birleştirme hayalleri kuran birleşmecilerin çıkarcı yeraltı dünyasında bulur kendini. Dedektifler ölen kadının sırrını çözerken, bunun hayatlarına mal olabileceği gerçeğinin farkına varırlar.
Karşılarına çıkan şey, Besźel ve Ul Qoma’daki tehlikeli güçlerdir: Ve iki şehir arasında gizlenen şey, bu güçlerin en korkuncudur.
Kafka, Philip K. Dick, Raymond Chandler gibi yazarların, 1984 romanının izlerini taşıyan Şehir ve Şehir, insanı metafiziksel ve sanatsal doruklara çıkaran bir cinayet romanıdır.