Ömer Seyfettin, Türk öykücülüğünün mihenk taşlarındandır. Dile gösterdiği duyarlılık ve öyküleme tekniği açısından benzersiz bir yere sahiptir. Destani bir ruhla doludur. Ulusalcıdır. Eserlerinde çocukluğunu, Türk folklorunu ve tarihini konu edinir. Sosyal hayatın acı tablolarını gözler önüne serer. Bazı fikirleri mizahi bir dille, şaka ve takılmalarla süsleyip anlatır. Yapmacıksız, samimi ve sade bir dille yazılmış olan eserleri, bundan ötürüdür ki, her dönemin sevilen eserleri arasında yer alır. Ve yine bundan ötürüdür ki, sık sık dünya öykücülüğünün büyük ustalarından Maupassant’la karşılaştırılır. "Ömer Seyfettin bir Türk aydını ve 20. yüzyılda yaşama bilincini edinmiş birisi olarak Kaşağı’da, yanlış anne baba tutumlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini eleştirmektedir."-Doç. Dr. Selahattin Dilidüzgün
2. Hamur