Yıl 1942. Irkçılığın en acımasız, en katı, en vahşi hâliyle hortladığı Nazi Almanya’sı işgalindeki Bulgaristan’da baskı, zorbalık ve zulümlerle öz vatanları Türkiye’ye göç etmeye zorlanan bir aile.
Toplama kamplarının ölüm odalarına dek uzanacak, soykırımın insanlık dışı yüzüyle karşılaşacak olan Yahudi asıllı baba kız.
Savaşın soğuk, alacakaranlık kasvetine rağmen umudun her şartta yeşertilmesi gerektiğini anlatan, göç yolunda açlık ve kıtlıkla boğuşan azınlıkların, giderek dağılan, parçalanan, hırpalanan, yitirilen yaşamların yürek burkan hikayesi…
Savaşın çaresiz bıraktığı, savurduğu, yorduğu insanları derinlemesine ve incelikli bir kalemle ele alan psikolojik bir roman *Savaş ve Sürgünler*…