Yazarın sübjektif algısına yaslanan modern edebiyat her ne kadar dışlasa da, sohbetlerde, toplantılarda yeri geldiğinde söz arasına sıkıştırılıveren hikayeler hâlâ bunlar. Binbir kılığa sokulup yeniden üretilse de anlatılan yine bu hikayeler...
Serdar Tuncer, Satır Arası Hikayelerde yüzyıllardır anlatılan, her anlatılışta yeniden canlanan ve bir hikmete, bir inceliğe can katan eski hikayelerimizden bir demet sunuyor. Yani kıymetli bir mirası bugünlere taşıyor. Kimi kalın ciltli kitapların sayfaları arasında saklanmış, kimi dilden dile asırlardır dolaşagelen hikayeleri güzel bir üslupla yeniden anlatıyor.
Okuyucu bu kitapta anne yemeği gibi eskilerde kalan bir tadı hatırlayacak. Zaman ne kadar değişirse değişsin, vezir olmanın adam olmaya yetmediğini bir kez daha görecek. Kimsenin yaptığının yanına kâr kalmadığını, bir böceğin bile sebepsiz yaratılmadığını, her işte bir hayır olduğunu, cömertliği, kahramanlığı, incitmemeyi efsunlu bir dil bu kitapta kalbine fısıldayacak.