Biraz daha yaklaşıyorum. Çok değil birkaç adım. Merakım korkuma galip gelince bakıyorum yüzüne, siyahlar giymiş adamın. Onu tanıyorum. Bu yüzü tanıyorum.
*Kalbine bak Bal Arısı.*
Yavaşça tanıdık yabancının dediğini yapıp, gözlerimi gövdemin sol yanına çeviriyorum. Kalbimden akan sıcak kana bakıyorum. Sol yanımdan kasıklarıma doğru süzülen bir kırmızı var. Kanıyorum... Kanıyorum...
Çocukluğunu içindeki gökyüzünde asılı bırakmış olanların hikâyesi Sasin’in Gecesi. Zaman ve mekanın dışına çıkıp yüreğimizde bir yerlerde hâlâ nefes almaya çalışan özün hikâyesi. Aşk ve savaş ikileminde, aşkın peşine takılıp savaştan kaçtıktan sonra tecrübe ettiği hayattan kendi göğüne iltica eden Sasin, hepimize tanıdık birini hatırlatacak. Çünkü fark etmesek de her birimiz kendi Mümkünler Göğü’müzün peşindeyiz.