Rusya’da Bolşevik İhtilali, ardından komünizm gelince hudut “Demir Perde” ile örüldü. Neydi Demir Perde; doğu ile batıyı ayıran, insanlığın önüne duvar ören, İnsanları uzaklaştıran, akrabaları bölen, sevinci ve acıyı paylaşmayı engelleyen, perdenin öteki tarafını hasım olarak algılayan düşmanlığın sembolüydü. Türkiye-SSCB arasındaki hudut hattı, Sarp Köyünde dere tarafından ortadan ikiye bölmüştü. Akrabaların yarısı Karşıki Sarp’ta kalmıştı.

“Demir Perdenin” en ilginç görüntüsü iz tarlası, kuleler, köpekli devriyeleriyle Sarp hududunda sergileniyordu. Hudutta, diğer tarafı parmakla işaret etmek, el kol hareketleri yapmak yasaktı. Tüm bunlar nota verme nedenleriydi. Dere içinde büyüyen kızılağaç bile bu yasağa tabiydi. Dalının uzandığı yere insanın gidebilmesi için 6.000 kilometre kat etmesi gerekiyordu. Ölüm haberi, beriye yakın tarlalardan okunan manilerle duyuruluyordu. Göğe komşu topraklarda ve mavi ile yeşilin birleştiği yerlerde yaşayanları yakından tanıyacak, doğa sevgisiyle dolacak, kendisi için fıkra üretip kendisi de gülebilen insanlarla neşeleneceksiniz. Sarp köyünün iki yakasındaki Tuta ile Rıza’nın yıllar boyu dilden dile bir masal gibi aktarılan aşkları uğruna yaptıkları karşısında şaşkına dönecek, farkında olmadan tarih tünelinden geçeceksiniz.

Utanç Duvarı hakkında onlarca film, kitap, sergi yapılmışken, hemen yanı başımızda, hududumuzda komünizmin simgelerinden birisi olan “Demir Perde”ye ilişkin boşluk “Tarihi Aşk Romanı” ile büyük çapta doldurulacaktır.